İL BAŞKANI'MIZ VEDAT DURMAZ’IN KUTLU DOĞUM HAFTASI MESAJI
Ondört asır evvel yine bir böyle geceydi. Kumdan ayın on dördü bir öksüz çıkıverdi. Bahardı... Dışarıda, kumların üstünde, kahrı da, zehri de zevk adına yutan insanlardı... Çıldırmış azgınlıkların pençesinde beşer bir canavardı. Ve zamanın paslı aynasında eskiyen yürekler kayalar kadardı... Bahardı... İçerde, Âmine’ nin kucağında, nur ile yıkanmış bir Gül kokusu vardı... Kaç bin senedir beklenen yâr, meğer o yâr dı. Arasına sınır taşları dikilmiş zamanın saadet damıttığı çağlar, işte o çağlardı. Gece seherlere uzardı ve dudaklarında Âmine’ nin “Gülüm!” diyen bir gülümseme tekrarbetekrardı. Sevgili o gece bir “Gül” oldu, ve beşeriyet gülü bir cins ad olmaktan o gün çıkardı. . .
Kutlu Doğum haftası denildiğinde, insanlığın son kurtarıcısı Hz. Peygamberi anmak, daha da önemlisi O’nu anlamak, O’nun temsil ettiği üstün değerler bütününü tanımak ve hayatımıza ışık tutan bir meşale yapabilmek çabası akla gelir. Kur’an-ı Kerim’in evrensel mesajı, Yaradan(C.C:)’ın Sevgilisi Hz. Peygamber(S.A.V)’in örnek şahsiyeti ve ahlakı bu değerler bütününün temel unsurlarıdır.
Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de “Andolsun ki Resûlullah’da sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah(C.C.)’ı zikredenler için mükemmel bir örnek vardır.” (Ahzâb, 33/21) buyrularak onun hayatı bizlere ‘yaşanabilir en güzel örnek’ olarak takdim edilmektedir. Peygamber efendimiz bizler için her konuda Kur’an-ı Kerim’in adeta yaşayan bir örneğidir. Kur’an bizleri O’nu örnek almaya çağırır! … O hiç kimseyi ayıplamadı, kötülüğe karşılık vermedi ve nefsi için intikam almadı. Af ve hoşgörü sahibi idi. Etrafındakileri hiç incitmedi. Kendisinden talepte bulunanı geri çevirmedi. O’nun hayatında ve öğütlerinde bireysel ve toplumsal hayatımızı aydınlatacak güçlü bir ışık vardır.
O rahmet ve sevgi peygamberiydi. Yaratılanı Yaratandan ötürü sevmek ve merhamet etmek Efendimiz(S.A.V)’in sünnetidir. Nitekim Peygamberimiz(S.A.V.); “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek manada iman etmiş olamazsınız.” buyurarak imanı toplumsal barışın temel taşı yaptı. Kendisinden düşmanlarına karşı beddua isteminde bulunanlara onun verdiği cevap, kendisinin bunlar için değil rahmet ve merhamet peygamberi olarak gönderildiği şeklinde olmuştur. Kısaca O, insanı insan yapan erdemlerin, değerlerin odaklandığı bir şahsiyetti. İnsanlık, artık iyi ile doğruyu, güzel ile çirkini O’nun penceresinden bakarak daha berrak görme şansına sahip oldu.
Hoca Ahmet Yesevî’nin dilindeki hikmet peygamberini, Yunus Emre’nin dilindeki aşk peygamberini, Mevlâna’nın dilindeki rahmet peygamberini, Hacı Bektaş Velî’nin dilindeki eşsiz baba ve insan peygamberini yeniden keşfetmeye ve bu keşfimizi toplumun bütün katmanlarına yaymaya bizim ihtiyacımız vardır.
Kutlu Doğum Haftasında Peygamber Efendimiz(S.A.V.)’in dünyaya teşriflerini anarken, O’nun üstün şahsiyetini ve güzel ahlakını tanımaya, getirdiği evrensel mesajı anlamaya ve bütün bunları özünde barındırdığı dinamizmi içinde çağımıza taşımaya olan ihtiyacımızı bir kez daha fark ediyoruz.
Unutulmamalıdır ki; Hz. Peygamberi anlamak Kur’an’ ı anlamaya, Kur’an’ ı anlamak da Hz. Peygamberi anlamaya bağlıdır. Dolayısıyla dinî bir görev olarak yerine getireceğimiz pratikler ve bireysel dindarlığımızda tercih edeceğimiz uygulamaların en güzeli, O’nun hayatında bulunmaktadır. Kur’an’ da “Allah(C.C.)’ın sevgisine mahzar olmanın Hz. Peygamber’e uymaktan geçtiği” (Âl-i İmrân, 3/31) ve “Hz. Peygamber (sevgisi) mü’minlerin içinde olduğu sürece Allah’ın kendilerine azab etmeyeceği”nin (Enfâl, 8/33) vurgulanması, Hz. Peygamber’in örnekliğinin mü’minler için ne kadar önemli olduğunu açıkça ifade etmektedir.
Bizler; insanlığın kurtuluşunun, barışının ve mutluluğunun tek çaresinin Kur’an-ı Kerim’e ve
Yüce Allah(C.C.)'ın Sevgilisi, iki cihan serveri, müjdecimiz, kurtarıcımız, Rahmet Peygamberimiz’ in hayatını örnek alarak yaşamasıyla mümkün olacağına inanmaktayız. Tüm insanlığın; biz Müslüman Türk Alperenler’ in, Allah(C.C.)’ın Kelamı (Kur’an-ı Kerim)’nın yüceltilmesi ilkesine bağlı olarak, Nizam-ı Âlem davamıza, tarihte her zaman olduğundan daha çok ihtiyacı olduğuna inandığımızın altını çizerek, bu vesile ile Kutlu Doğum Haftası’nın Milletimiz’e ve tüm İslam âlemine hayırlar getirmesini dilerim.
Vedat DURMAZ
Alperen Ocakları Kırklareli İl Başkanı