|
|
|

MEHTER
|
Dünyanın en eski bandosu olarak kabul edilen Mehter,1299 da Osman Gazi ile çalmaya başladı. Türk kahramanlığının ve evrensel boyutlara ulaşmış anlayışının günümüzdeki görkemli bir anıtıdır.
1826'da feshedildiler 1911'de yeniden takım oldular. 1914'de teşklatlandılar ve Mehterhane-i Hakani ismini aldılar.
Dünya askeri tarihinin bu ilk bandosu geçmiş dönem Türk müziğinin coşkulu ritimlerini de bugüne taşımaktadır.
Beethoven ve batılı birçok müzisyen Mehter'in etkisinde kalmış Mehter'den etkilenerek birçok beste yaptılar. Ve Mehteran diğer adı ile Askeri Mızıka Teşkilatı yüzyıllar boyunca çaldılar ve hala aynı çoşkuyla çalmaya devam ediyorlar.
Mehterin giysileri renk ve biçim bakımından ayrı bir güzellik arz eder.Giysilerinde tüm renkleri görmek mümkündür. Kullandığı enstrümanlar kaba zurna,boru, kös, davul, nakkare, zil ve cevgendir.
Askeri müzik tarihinin başlangıcı ve dünya askeri bandolarının temel taşı olarak kabul edilen Mehter, bugün Genel kurmay Başkanlığı’na bağlı İstanbul askeri Müze ve Kültür sitesi bünyesinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
MEHTER NEDİR
Mehter dost, sevgi, birlik ve kahramanlık ocağıdır. Mehteri kendine has özellikleri ile korumak yaşatmak gelecek nesil'e bırakmak her Türk'ün görevidir. Mehter; mızıkacı, çadırcı, kavas gibi muhtelif manalarda kullanılmış bir tabirdir Mehter Farsça " MIHTER" kelimesinin Osmanlılarca ULU-BÜYÜK manasına gelen bir kelimesinden alınmıştır. Dilimizde bu kelimenin Arapçalaştırılmış şekillerinden " MEHTER" kullanılmaktadır.
MEHTERİN ÖNEMİ
Bu konuyla ilgili Evliya Çelebi'nin, Sultan 4.Murat devrinde büyük bir ordu olayını Şöyle anlatır. "Mimarların mı, yoksa mehterlerin mi alayda önceliği konusunda karar verilemez. Bu hususda görüşmek üzere Mimarbaşı ile Mehterbaşı Sultan Murat'ın huzuruna çıkarlar; Mimarbaşı başlar söze: Padişahım! Mehterler pirsiz esnaf olup Cemşid sanatını tutmuş bir alay Deccal kavmidir, biz padişahımıza saraylar, selâtin camileri, köprüler yaparız, İslam ordusunda lüzumumuz, hizmetimiz vardır; elbet mehterlerden evvel geliriz! Der.
Bunun üzerine mehterbaşı da şu iddiada bulunur.
Padişahım! Hangi bir tarafa gitseniz mehabet, şevket, salâbet ve şöhretiniz için, dosta düşmana karşı davul, kudüm, nefir döverek gitmeniz lazımdır. Cenk Meydanlarında gaziler cenge salmak için köslere biz tokmak çalarız ve askeri şevke getirip biz kaldırırız, padişahımız bir şeye üzülse huzurunda oniki makam, yirmi dört şube, yirmi dört sul, kırk sekiz terkip musiki faslı edip, padişahımızı neşelendiririz. Eski hükema; saz ve söz hanende, âdemin gönlüne safa verir, demişler. Biz de ruha gıda verir esnafız. Bahusus ki nerede Resulullah'ın âlemi olsa, orada dabl-ı Al-i Osman bulunmak gerekir...
Bunun üzerine Sultan 4.Murat, mehterlerin mimarlardan evvel geçmesini irade buyurur...
AVRUPA'DA MEHTER MUSİKİSİNİN NE GİBİ ETKİLERİ OLMUŞTUR
18. Asırdan itibaren birçok memleketlerde mehteran bölüklerinden etkilenerek buna benzer gruplar kurulmaya başlanmıştır.
Bestekâr Mozart ve Haydn da mehter müziğinden ilham alarak meşhur bestelerini meydana getirmişlerdir.
Büyük Alman bestecisi Beethoven'in büyük senfonisinin son bölümü, mehterin kösüyle, davulu ve zurnasıyla seslendirilmiştir. Beethoven'in Türk Marşını mehterin bir cenk marşından adapte ettiği bilinmektedir.
Yine Avusturyalı Bestekâr Mozart'ın, Türk askerlerinin hatıralarını terennüm eden Allah Allah seslerini nakarat halinde kullanarak, Türk Marşı diye bir eser meydana getirdiği de vakıadır.
Alman bestekârı Wagner bir mehter konserini dinlerken heyecanlanmış, kendisini tutamayarak " İşte musiki buna derler" diye mehter hakkında hissiyatını ifade etmiştir.
18. YY. içinde Avusturyalılar ve Prusyalılar, daha sonra Ruslar, Almanlar ve Fransızlar mehter teşkilatından etkilenerek mızıka takımları kurmuşlardır.
|
MEHTERİN TARİHÇESİ
Mehter Dünyanın ilk ve en eski alaturka Ordu bandosudur.
Hun'lar zamanındaki adı Tuğ olan ve vurmalı sazlarla nefesli sazlardan oluşan askeri mızıka okulunun Fatih'ten sonra aldığı isim, Hun'lardan beri Türk savaş tekniğinin vazgeçilmez unsuru olan askeri müziğin amacı, çok uzaklardan duyulan ve gitgide yaklaşan gök gürültüsüne benzer yabancı bir müzmin sesiyle düşmanın moralini bozup savaşacak güç bırakmamak, düşmanı teslim almak suretiyle harbi en kısa zamanda bitirmek ve böylece bir bakıma insan kıyımını önlemektir.
Dünyanın en eski askeri bandosu olan mehtere ilk olarak Orhun Kitabelerinde rastlanmaktadır. Bu kitabelerde "Kübürge" ve "Tuğ" olarak anlatılan askeri bandonun,11. yy. yazılmış Divan-ü Lügat-it Türk'te Hakanların huzurunda müzik yaptığını anlatılır. O zamanlarda küvrük (kös), tomruk (davul), çenk (zil) ve nay-i Türkî adındaki sazlardan oluşan "Tuğ" lar, savaşlarda ve özel günlerde müzik yapmaktaydılar. Ayrıca "Tuğ" Türklerde hâkimiyetin de sembolü olmuştur.
Selçukluların T'abılhâne veya Nevbet hane dediği bu kurumda Hunlardan beri ikisi nefesli, dördü vurmalı altı temel çalgı yer almıştır: İslamiyet ten sonra adları zurna, boru (nefir veya şahnay), çevgan, zil, davul ve kös'e çevrilen yurağ, boygur, çöken, çanğ, tümrük ve küvrük. Savaşta ordunun önünde giden kös, davul, nakkare, zil, çevgan, çalpara, çengi harbi, zurna ve boru gibi yüzlerce vurmalı ve nefesli çalgının çalacağı müzik, savaş, tören ve oyun (spor) amaçları için özel olarak bestelenirdi.
Osmanlı imparatorluğuna Anadolu Selçuk Türklerinden geçmiştir. Şöyle ki Osman Gazi'nin kurduğu Beylik; Bizanslılara karşı birçok önlemli savaşlar kazanmış olup topraklarını genişletmiştir. Bu savaşlar neticesinde Osman Gazi'nin, Selçuklu hükümdarı Aladdin Keykubat'a yararlığını göstermek ve bu savaşlarda kazandığı bazı harp ganimetlerini Selçuklu Hükümdarına hediye olarak göndermiştir. Bu arada İnegöl kalesini de kuşatarak beyliğine dâhil ederek büyütmüştür. Bu olaylardan çok memnun kalan Anadolu Selçuklu Hükümdarı adamlarında KARA BALABAN ÇAVUŞ vasıtasıyla 1284 tarihinde Osman Gazi ' ye bir ferman göndererek kendisini kutlamış ve Emirlik payesi ile İstiklal (EGEMENLİK) sembolü sayılan Tuğ, Âlem Tabıl (DAVUL) Nakkare (ÇİFTENARA) Hakkaniyeti, Adaleti temsilinde Ak (BEYAZ) renkte sancak göndermiştir. Osmanlılarca TABLI ALI'i OSMAN adı ile anılan ilk mehter nevbeti (KONSER) 1289 tarihinde Bileciğin bir kasabası olan söğüdün büyük Mescit meydanında Osman Gazi ve silah arkadaşlarının huzurunda bir ikindi vakti ayakta dinledikleri bir nevbet (KONSER) ile Osmanlının hazarda ve seferde çok büyük hizmetler verecek olan Mehter takımı kurulmuş olur.
Osman Gazi ve silah arkadaşlarının ayak üzre dinledikleri bu nevbet (KONSER) Selçuklu hükümdarına gösterdikleri hürmetten dolayıdır. Bu adet Osman Gazi'den sonraki Padişahlarca da devam etmiştir.
Estergon Kalesi
Estergon Kâl’ası bre dilber aman
Su başı durak aman
Kemirir gönlümü bre dilber aman
Bir sinsi firak.
Gönül yar peşinde bre dilber aman
Yar ondan ırak aman
Akam Tuna akma bre şahin aman
Ben bir dertliyim.
Yar peşinden amanda gezer
Koşar yandım karabahtlıyım.

Ceddin Deden
Ceddin deden, neslin baban
Hep kahraman Türk milleti
Orduların, pekçok zaman
Vermiştiler dünyaya şan.
Türk milleti, Türk milleti
Aşk ile sev milliyeti
Kahret vatan düşmanını
Çeksin o mel’un zilleti.
Artar cihadla şanımız
Artar cihadla şanımız
Fahr-i Resûl sultanımız
Şer-i bize insanı Hak
Uğrunda aksın kanımız.
Türk oğluyuz
Ünvanlı, namlı, şanlıyız
Allah deyu harb ederiz
Var nusrete imanımız.

Mehter Marşı 
Gafil ne bilir neşve-i pür şevk-i vegayı
Meydan-ı celadetteki envar-ı sefayı
Meydan-ı gaza aşk ile tekbirler alınca
Titretti yine ruy-i zemin arş-ı semayı
Allah yoluna cenk edelim, şan alalım şan
Kur'anda zafer vaadediyor Hazret-i Yezdan
Farz eyledi Hallak-u cihan harb-i cihadı
Hep cenk ile yükselmede ecdadımın adı
Dünyaları feth eyleyen ecdadımız elhak
Adil idi hıfz eyler idi hakkı ibadı
Allah yoluna cenk edelim, şan alalım şan
Kur'anda zafer vaadediyor Hazret-i Yezdan
Cihad-ı Ekber Marşı
Artar cihadla şanımız
Fahr-i resul Sultanımız
Şer'i bize ihsan-ı Hak,
Uğrunda aksın kanımız.
Osmanlıyız, Osmanlıyız
Ünvanlı, namlı, şanlıyız
Allah deyüp cenk ederiz
Var nusrete imanımız
Eski Malazgirt Marşı 
Bir Cuma sabahı, Allah’a karşı
Malazgirt’te ellidörtbin er
Ellidörtbin er, ellidörtbin er
Söylemişler en güzel marşı.
Allahü ekber, Allahü ekber
Allahü ekber, Allahü ekber
Allahü ekber, Allahü ekber
Allahü ekber, Allahü ekber.
Barbaros Marşı
Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyorş
Barbaros, belki donanmayla seferden geliyor
Adalardan mı, Tunus'dan mı, Cezayir'den miş
Hür ufuklardadonanmış iki yüz pâre gemi
Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor
O mübarek gemiler hangi seferden geliyor
Genç Osman Marşı 
Of of Genç Osman dediğin bir küçük uşak
Beline bağlamış ibrişim kuşak of of.
Aman Askerin içinde birinci uşak
Allah Allah deyip geçti Genç Osman of of.
Of of Genç Osman dediğin bir küçük aslan
Bağdat’ın içime girilmez yastan of of.
Aman her ana doğurmaz böyle bir aslan
Allah Allah deyip geçti Genç Osman of of.
Of of Bağdat’ın kapısını Genç Osman açtı
Düşmanın cümlesi önünden kaçtı of of.
Aman kelle koltuğunda üç gün savaştı
Allah Allah deyip geçti Genç Osman of of.
Devlet Marşı 
Askerlerin hâzır silah
Kuvvetlenir sûlh u salâh
Devlet bulur feyz ü felah
Meşhur olur bu istilâh.
Askerlerin kişver-küşâ
Türk devleti sen çok yaşa.
Orduların etse sefer
Yol gösterir avn ü zafer
Mansûr olur her bir nefer
Düşman kalır bî-tâb-fer.
Sancak Marşı 
Ertuğrul’un ocağında uyandın
Şehitlerin kanlarıyla boyandın
Nice düşman kâl’asına uzandın
Sana selam ey şanlı Türk sancağı
Çırpınarak dalgalanır kanadın
Gökyüzüne çıkmak mıdır muradı
Gölgende can vermek ister evlâdın
Sana selam ey şanlı Türk sancağı
Osman Paşa Marşı
Tuna nehri akmam diyor
Etrafımı yıkmam diyor
Şanı büyük Osman Paşa
Plevne'den çıkmam diyor.
Düşman Tuna'yı atladı
Karakolları yokladi
Osman Paşa'nın kolunda
Beşbin top birden patladı.
Kılıcımı vurdum taşa
Taş yarıldı baştan başa
Askerinle binler yaşa.
Namı büyük Osman Paşa.
Eski Ordu Marşı
Ey şanlı ordu,ey şanlı asker
Haydi gazanfer, umman-ı safter
Bir elde kalkan, bir elde hançer
Serhadde doğru ey şanlı asker.
Deryada olsa herşey muzaffer
Dillerde tekbir, Allahü ekber
Allahü ekber, Allahü ekber
Ordumuz olsun daim muzaffer
Tekbir ve Cenk Marşı
Rahim Allah, Kerim Allah
Ey şanlı ordu ey şanlı asker
Haydin gazanfer umman-ı safter
Bir elde kalkan bir elde hançer
Serhadda doğru ey şanlı asker
Deryada olsa her şey muzaffer
Dillerde tekbir Allah-ü ekber
Allah-ü ekber Allah-ü ekber
Ordumuz olsun daima muzaffer
Rahim Allah, Kerim Allah
Yelkenler Biçilecek
Yelkenler dikilecek, yelkenler biçilecek.
Dağlardan çektirilen kalyonlar çekilecek.
Dağlardan çektirilen kalyonlar çekilecek.
Elde sensin dilde sen, gönüldesin baştasın.
Fatih'in Istanbul'u fethetiği yaştasın.
Delikanlım isaret aldığın gün atandan,
Yürüyeceksin; Millet yürüyecek arkandan.
Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan.
Elde sensin dilde sen, gönüldesin baştasın.
Fatih'in Istanbul'u fethetiği yaştasın.
Bu kitaplar Fatih'tir; Selim'dir, Süleyman'dır
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan'dır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.
Elde sensin dilde sen, gönüldesin baştasın.
Fatih'in Istanbul'u fethetiği yaştasın
Ordu Marşı
Ordumuz etti yemin, titredi hak-ü zemin
Milletim etti yemin, açıldı râh-i nevin
Sancağımız şanımız, şanlı Türk ünvanımız
Vatan bizim canımız, feda olsun kanımız
Terk-i arâm eyledik, nesr-i merak eyledik
Hakk'a kıyâm eyledik, ceht-i ikdâm eyledik
Sancağımız şanımız, şanlı Türk ünvanımız
Vatan bizim canımız, feda olsun kanımız
Şanlı Türk ahfadıyız, biz vatan evlâdıyız
Milletin efradıyız, hürriyet eshadıyız
Sancağımız şanımız, şanlı Türk ünvanımız
Vatan bizim canımız, feda olsun kanımız
Tarihleri dolduran, dünyaya karşı duran
Düşmanları yıldıran, şanlı Türk ünvanımız
Sancağımız şanımız, şanlı Türk ünvanımız
Vatan bizim canımız, feda olsun kanımız
 |
 |
EMİR-İ ALEM (Çorbacı başı)
Mehterin Önünde Yürüyen Kişidir,
Mehterin Bölük Komutanıdır |
Sancaklar ve Zırhlar
Mehterde üç sancak bulunur. Kırmızı sancak (Kırmızı zemin üzerine beyaz üç hilal) , Yeşil sancak (Yeşil zemin üzerine beyaz üç hilal) ve istiklal alameti olan Ak sancak. Bunları taşıyanlara Sancaktar ismi verilir. Zırhlar Mehtere askeri bir görüntü kazandırır. |
|
|
 |
 |
Çevgen
Mehterde ucunda küçük ziller bulunan bir sopa şeklinde müzik aletini kullananlara verilen isimdir . Bu müzik aleti de sadece Mehtere has bir müzik aletidir. Başka yerde kullanılmaz. |
Kös
Mehterde Kös çalan kişiye verilen isimdir. Daha önceleri Kös sadece padişah mehterlerinde kullanılırdı. 3. Selim diğer mehterlere de Kös konulmasına izin vermiştir. |
|
|
 |
 |
Zurnazen (Ser zurnazen)
Mehterde Zurna çalanlara verilen isimdir. Zurna da bize has bir müzik aleti olma özelliğini halen korumaktadır. Mehterin kaldırıldığı her dönemde Zurna davulla beraber halkın gönlündeki yerini her zaman korumuştur |
Boruzen (Nefirzen)
Mehterde boru çalanlara verilen isimdir. Boruda Dünyada bütün orkestralarda, müzik gruplarında mızıka takımlarında kullanılmıştır ve halen kullanılmaktadır |
|
|
 |
 |
Nakkarezen
Nakkare (Kudüm) ağızları deri kaplı, birbirine bağlı farklı büyüklükte iki çömlekten oluşan bir çalgı olup mehterde bunu çalanlara Nakkarezen ismi verilmektedir |
Zilzen
Mehterde Zil çalanlara verilen isimdir. Mehter de yüzyıllardır kullanılmakta olan Zil bu gün de tüm askeri ve sivil bandolarda ve orkestralarda kullanılmaktadır. |
|
|
 |
 |
Davulzen
Tebbal : Mehterde Davul çalanlara verilen isimdir. Davul; Türklerin çok eskiden beri kullandıkları baş çalgıdır. Kaynağı Orta Asya'dır. Davul, Selçuklu Türkleri'nce Anadolu'ya getirilmiş, Osmanlı Türkleri aracılığıyla da Avrupa'ya yayılmıştır. |
Tuğlar
Türkler'de, hükümdarlık, vezirlik, beylerbeyilik, sancak beyliği gibi askeri görev ve memuriyet işareti olarak kullanılmıştır.
Osmanlılarda dönemlere göre sayısı değişmekle birlikte; Padişahın yedi tuğu, Sadrazamların beş tuğu, Vezirlerin üç tuğu, Beylerbeyinin iki tuğu, Sancak Beylerinin ve Mirlivaların birer tuğu bulunurdu. |
|
|
|
|
|
|
|
Ocağımızın sanal penceresine toplam ziyaret : 39730 ziyaretçi (63434 klik) kişi burdaydı!
Copyright : KIRKLARELİ ALPEREL OCAKLARI İL BAŞLANLIĞI
|
|
|
|
|
|
|
|