KIRKŞEHİTLERİN TORUNLARI --- KIRKLARELİ ALPERENLERİ

"Yarınlarımız elden gidiyor"

Kaynak : Önadım Haber - Yayınlanma Tarihi : 17.03.2008/14:38:00 tarih 03.04.2008, 18:47 (UTC)

Genel-Iş, Tez Koop-Iş, Eğitim-Sen, SES, BES, Tüm Bel-Sen, Haber-Sen, Yapı Yol-Sen, Tarım Orkam-Sen, Emekli-Sen, TMMOB, Türk Tabipleri Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği ve Yol-Iş'in yer aldığı Kırklareli Emek Platformu, dün yaptığı protesto gösterisi ve basın açıklamasıyla Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'na tepki gösterdi.

Sağlık Emekçileri Sendikası'nın (SES) 82. Yıl Devlet Hastanesi'nden Dingiloğlu Parkı'na kadar yaptığı protesto yürüyüşüyle başlayan eylem, Cumhuriyet Meydanı'nda geniş katılımla sürdü.

Kırklareli Emek Platformu'nu oluşturan sendika üyelerinin yanısıra, BBP Kırklareli Il Başkanı Kemal Şar, Kırklareli Alperen Ocakları Il Başkanı Vedat Durmaz, ÇYDD Kırklareli Şube Başkanı Rafet Seçkin, ADD Kırklareli Şube Başkanı Emine Turhan, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaşın katıldığı eylemde SSGSS şu şekilde eleştirildi: "TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek olan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında değişiklik öngören tasarı, çalışanlar, emekliler, hak sahibi durumundaki aile fertleri ile dul ve yetimler için sosyal sigortalar ve sağlık alanında ağır hak kayıplarına neden olacaktır.

Emeklilik ve sağlık alanında köklü değişiklikler yapan ve kazanılmış hakları geriye götüren tasarı, sosyal devlet ilkesine de aykırıdır. Tasarı ile yapılan düzenlemeler, ülkede yaşayan herkesi olumsuz etkileyecek; sosyal sigorta ve sağlık haklarına erişimlerini güçleştirecek ve giderek daha da olanaksız kılacaktır.

Oluşturulmak istenen sistemle, mevcut sistemdeki hakların korunduğu iddia edilmektedir. Ancak bu iddia, tüm çalışanlar için gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü bu tasarının yasalaştığı tarihten itibaren herkes bu yasa kapsamında çalıştığı süre oranında yeni düzenlemelerden etkilenecektir. Ayrıca, tasarı yine iddia edildiği gibi, çalışanlar arasında norm ve standart birliği sağlamamakta, aksine var olan farklılıkları derinleştirmektedir.

Tasarıyla yapılan düzenlemeyle;

1- Bugün, emeklilik için kadınlarda 58, erkeklerde 60 olan yaş sınırı kademeli olarak kadın ve erkeklerde 65'e; prim gün sayısı 7 binden 9 bin'e yükseltilmektedir.

2- Halen fiili hizmet zammından yararlanan çalışanların bu hakları bazı sektörlerde ellerinden alınmaktadır.

3- Malûllük ve ölüm aylığı hak etmek için aranan 5 yıllık hizmet süresi 10 yıla; 900 günlük prim gün sayısı ise 1800 güne yükseltilmektedir.

4- Aylık bağlama oranı her 360 prim gün sayısı için yüzde 2'ye indirilmektedir.

5- Emekli aylıklarının hesaplanmasına ilişkin kazançların güncel erimesinde kullanılacak katsayının belirlenmesinde gelişme hızının (refah payının) yüzde 100'ü yerine, yüzde 30'u dikkate alınacaktır.

6- Iş kazası ve meslek hastalığı sonucu yüzde 25 ve daha yüksek oranda sakat kalan çalışanlara bağlanan sürekli iş göremezlik gelirinin alt sınırı kaldırılmaktadır.

7- Alt sınır aylığı düşürüldüğünden, özellikle mevsimlik, geçici süreli ve yarı zamanlı çalışanlar, daha az aylık almakla karşı karşıya kalabilecektir.

8- Çalışan ve ölüm geliri-aylığı alan çocuksuz dul eş aylığı, yüzde 75'den, yüzde 50'ye düşürülmektedir.

9- Emekli aylıklarının yükseltilmesinde yalnızca enflasyon oranındaki artış dikkate alınacağından, emekli, dul ve yetimlere refahtan pay verilmemektedir.

10- Asgari ücretin üçte biri tutarında, altı ay süreyle verilmesi kabul edilen süt emzirme yardımı, bir defaya mahsus olarak düzenlenmektedir.

11- Asgari ücretin üç katı tutarında verilmesi kabul edilen cenaze yardımı bir asgari ücret tutarına indirilmektedir.

12- Yetim kız çocukları için ödenmekte olan evlenme yardımı (çeyiz parası) yetim aylığının 24 katı tutarından, 12 katına düşürülmektedir.

13- Çalışanlar ile emekli, dul ve yetimlerin yararlanacakları sağlık hizmetlerine ilişkin tedavi yöntemleri, ilaç ve tıbbi malzemelerin miktar ve sürelerinin belirlenme yetkisi kurum yönetimine bırakılarak belirsizlik yaratılmaktadır.

14- Diş protezlerine yaş sınırı getirilerek 18 yaşını doldurmamış veya 45 yaşından gün almamış kişiler protez bedelinin yüzde 50'sini cepten ödeyecektir.

15- Çalışanlar ile emekli dul ve yetimler, özel hastanelerden yararlanmak için sağlık hizmeti bedelinin yüzde 20'sini cepten ödeyecektir.

16- Sosyal Güvenlik Kurumu'nun oluşturacağı bir komisyonun belirleyeceği tedavi yöntemleri dışındakilere, üç katına kadar fark ücreti ödenmesi öngörülmektedir.

17- Muayene ve tedaviler için şimdilik 2 YTL; protez, ortez ve ilaç bedelleri için yüzde 10 ve yüzde 20 oranında değişen oranlarda katılım payı ödenecektir.

18- Çalışması sona eren sigortalılardan, önceki yıl içinde 90 gün prim ödeyenlerin kendileri, 120 gün prim ödeyenlerin ise kendileri ile birlikte bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, 6 ay süreyle sağlık yardımlarından yararlanma hakkı kaldırılmaktadır.

19- Genel Sağlık Sigortası primlerini devletin ödeyeceği kişiler için asgari ücretin üçte biri olarak belirlenen yoksulluk sınırı, nasıl elde edildiğine bakılmaksızın hanenin tüm gelirlerini dikkate alacağından, toplumun büyük bir bölümü sağlık sigortası primi ödemekle yükümlü tutulacaktır.

Sosyal güvenlik hakları açısından yarınları tamamıyla güvencesiz bırakan ve amaçlanan norm ve standart birliğini çalışanların aleyhine daha da bozan bu düzenlemeyi kabul etmemiz mümkün değildir"

Okunan bu basın açıklamasının ardından eyleme katılanlar olaysız şekilde dağıldılar.

''YOLUMUZ UZUN, YAPACAKLARIMIZ ÇOK''

21.02.2008/12:12:51 GAZETE TRAKYA tarih 31.03.2008, 16:49 (UTC)

“Yolumuz uzun, yapacaklarımız çok”
Kırklareli Alperen Ocakları Il Başkanlığı, gerçekleştirdiği bir basın toplantısıyla kuruluşunu tüm kamuoyuna ilan etti. Büyük Birlik Partisi (BBP) Kırklareli Il Başkanlığı parti binasında yapılan toplantıya BBP Il Başkanı Kemal Şar, Merkez Ilçe Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Aytaç Kaya, Kırklareli Alperen Ocakları Il Başkanı Vedat Durmaz, Alperen Ocakları Lüleburgaz Ilçe Başkanı Ayhan Akın ve birçok parti mensubu katılım gösterdi.
BBP Il Başkanı Kemal Şar, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları kaydetti; “BBP, Kırklareli’ndeki yükselişini sürdürmektedir. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz haftalarda yeni Merkez Ilçe Yönetim Kurulu’nu sizlere tanıtmıştık. Bu kez ise Kırklareli Merkez ve Lüleburgaz ilçemizde faaliyet gösterecek olan Kırklareli Alperen Ocakları’nın kuruluş töreninde sizlerle birlikteyiz. Alperen Ocakları’nın hem ilimizde, hem de ilçemizde büyük ve yararlı faaliyetler gerçekleştireceğine inanıyorum.” Şar, konuşmasının ardından Kırklareli Alperen Ocakları Il Başkanı Vedat Durmaz ve Alperen Ocakları Lüleburgaz Ilçe Başkanı Ayhan Akın’a “Alperen Ocakları Dergisi” yetki belgelerini alkışlar arasında sundu. Vedat Durmaz daha sonra Ocakları hakkında bir basın açıklaması yaptı. Durmaz şunları söyledi;
“Değerli Basın Mensupları, bugün Büyük Birlik Partisi Il ve Merkez Ilçe Teşkilatının Ilimiz ve Ülkemiz ile ilgili birçok konu, tartışılan bir yığın sorun ve çözüm yollarının masaya yatırıldığı bir istişare toplantısı için burada bulunmaktayız. Öncelikle gayretli çalışmalarıyla Kırklarelililerin yakından takip ettiği Sayın Kemal Şar, Il yönetimi ve Merkez Ilçe Teşkilatına, daha birkaç hafta önce yeniden yapılanmasına rağmen icraatları ile adından çok sık bahsedileceği şimdiden anlaşılan Sayın Hakan Aytaç Kaya ve Yönetim kurulu üyelerine, büyük bir heyecan ve ısrarla bizi burada topladıktan için teşekkür ediyorum. Bu vesile ile Ilimizde daha önce kurulmayan Alperen Ocaklarının Il Merkezimiz, Tüm Ilçe ve Beldelerimizde kurulacağı müjdesini, bugün bu salonda sizinle ve basın aracılığı ile tüm hemşehrilerimizle paylaşmaktan onur duyuyorum.
Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları ve Milletimizin içine düşürüldüğü sıkıntıları tek tek ana başlıklar halinde bile saymaya kalksak saatler alacağını hepimiz bilmekteyiz. Bizim Vatanımızın zenginliklerinin onda birine bile sahip olmayan gelişmiş ülkeler, geleceğin teknolojilerini üretmekle, geleceğin bilimiyle uğraşırken, Ulu Önderin ülkenin geleceğini emanet ettiği pırıl pırıl, zeki gençlerimiz gelecek kaygısının ağırlığı altında yaşamaktadırlar. Bütün dünya biliyor ki Türk olmadan tarih olmaz, Insanlık tarihinin bütününe baktığınızda büyük Türk Milletinin izlerini her yerde görürsünüz. Ancak günümüze baktığımızda bu büyük Milleti, hazinenin üzerinde oturup yabancıya el açan dilenciler haline getirdiler...! Çözüm noktasında ana arterler ve mefkuremiz ile alakalı dağınıklığı ve gelişigüzel şahsi yorumları ortadan kaldırıp Nizam-ı Alem Davamızda tek sesliliği ortaya koymak adına Alperenlik Ruhu ile kuracağımız Alperen Ocaklarında sıkı bir çalışma içerisinde olacağız. Hakan Başkan ısrarla, kurucu üyelerimle tam kadro olarak burada bulunmamızı istiyordu ama ben şimdilik kendim burada bulunmayı ve ilk müjdeyi Sizlerle ve basın aracılığı ile Kırklarelili hemşehrilerimizle paylaşmayı uygun gördüm. Kuruluş aşamamız tamamlandığında, daha çok bir araya geleceğiz.
Yakın tarihte ve günümüzde gençliğe ve insanlarımıza dayatılan fikir akımları, sınırları birileri tarafından çizilen “menfaat, sömürü, böl parçala yönet ve sonrasında yok et” niyetleriyle oluşturulmuş büyük oyunlardır. Bu oyunların amacı hedef seçilen ülkelerin milli manevi duygularını yok edip halkını köleleştirip yeraltı ve yer üstü zenginliklerini ele geçirmek, sömürmektir. Günümüzde bu tür senaryoların örnekleri bolca görülebilmektedir. Türk Devletinin ve Milletinin teminatı yılmaz Alperenler olarak, toplumumuzun milli manevi gereksinimleri de göz önünde bulundurularak, gençliğimizin savruk ve özenti üzerine kurulu, bana ne lazımcı tavırları, siyasi idarecilerin beceriksizliği, muktedirsizliği ve ilkesizlikleri yine biz Alperenlere ciddi ve büyük görevler yüklemektedir. Kırklareli Alperen Ocakları olarak başlatacağımız iç eğitim hizmeti ile öncelikle teşkilatımızın ihtiyacı olan bilgi, birikim ve tecrübeye ulaşmasını biran önce sağlayıp milletimizin ihtiyaç duyduğu üreten, geliştiren mücadeleci gençliği yani Büyük Türkiye Sevdalısı Yiğit Alperen kadrolarını oluşturmamız gerektiğini bilmekteyiz. Eğitim çalışmalarımızın gerekliliğine şahsen çok önem vermekteyim. Eğitim çalışmalarımız aralıksız devam edecektir.
Ecdadımızın, bize bıraktığı bu güzel Vatan ve kazanımlanmız uğruna yapmış okluğu büyük mücadele ve fedakⲬıkların bilincindeyiz. Programımız yoğun, yapacağımız işler çok, yolumuz uzun ve bu yolda Unutulmamalıdır ki, şahısların hiç bir önemi olamaz. Şahıslar, insan olmanın şerefine l⹄?k oldukları müddetçe baş tacı edilirler, ama gaye edilemezler. Insan olarak herkesin mesuliyetinin aynı ölçüde olduğu bir yerde, herkes kendi hesabını eksiksiz verebilmenin kaygısını taşımalıdır. Ortak tavırlar da teşkilatı meydana getirir. Ama herkes kendine cenneti garantilemiş gibi, birilerinin hesabına çalışırsa ortada ne dava kalır, ne de mücadele. Herkes öncelikle kendinden mesuldür. Her şeyin farkında olup da, bu mesuliyeti görmezlikten gelenlerle yola çıkmayacağımızı ocağımızdan uzak tutacağımızın bilinmesini istiyorum.
Yukarıda da belirttiğim gibi, yolumuz uzun, yapacaklarımız çok ve sonraki günlerde sıksık bir araya gelip önemli değerlendirmelerimiz olacaktır. Bizi izlemeye devam edin.”

<-Geri

Devam->